29 Mart 2008 Cumartesi

HAKKASAN İSTANBUL'DA


Dünyaca ünlü moda markalarını Türkiye’ye getiren Unitim Holding, Harvey Nichols ‘dan sonra 2. büyük projesi olan Hakkasan İstanbul ile yine bir ilke imza attı.
Unitim Holding ‘in girişimiyle Londra’dan sonraki ilk şubesi İstanbulda açılan ünlü Çin restoranı Hakkasan’ın , 12 Mart akşamı iş ve cemiyet dünyası için verilen özel yemek davetine yaklaşık 200 kişi katıldı. Yapımı 1.5 yıl süren ve başta Fransız mimarlık ofisi Gilles&Boissier olmak üzere yurt içinden ve dışından 10 mimari ve teknik danışman ofisinin iş birliği ile dekorasyonu tamamlanan Hakkasan İstanbul, Kanyon AVM teras bölümünde yer almakta.
Hakkasan İstnabul
1.100 m2 kapalı ve 1.700 m2 açık alana yayılan Hakkasan İstanbul, iç mekanda 200 dış mekanda ise 150 misafir ağırlayacak şekilde dekore edildi.
Teras kısmının zemininde kullanılan taşlar Hindistan’dan getirildi. İç mekanda ağırlıklı Hindistan olmak üzere tamamı yurtdışından gelen 4 tip mermer kullanıldı. Tüm elektrik ve aydınlatma ekipmanları İtalyan bir firmadan, müzik sistemi ise İngiltere’den getirildi.
Hakkasan İstanbul’un mutfağı 400m2 alanda kuruldu. Mutfakta, dimsum ve wok istasyonları, 2 adet dev canlı balık ve ıstakoz akvaryumu, özel ördek pişirme ekipmanları, 18 adet şarap kavı yer alıyor. Mutfakta, 20’si İngiltere’den gelen 50 kişilik bir ekip görev yapacak. Restoran kısmında ise 70 kişi çalışacak.
Hakkasan’ın resepsiyon ve rezervasyon kısımları ayrı işliyor. Rezervasyonlar için 5 kişilik özel bir ekip sabah 10.30 ile akşam 18.30 arasında misafirlere hizmet veriyor. Müşteri bilgisi kaydedilmiş bir kişi tekrar aradığında, daha evvel tercih ettiği masa, şarap, mönü bilgisine gibi tüm tercihleri, yetkili tarafından görülüyor ve rezervasyon müşterinin bu tercihleri doğrultusunda yapılıyor.

Hakkasan Londra
Hong Kong asıllı Alan Yau'nun Londra'nın ünlü semtlerinden Soho'da kurduğu Hakkasan, dünyanın “Michelin” yıldızlı tek Uzakdoğu restoranı. İngiltere'nin ünlü gazetesi The Guardian ve Time Out dergisine göre, dünyanın en iyi 10 restoranı arasında yer alıyor.
Hong Kong’un yeni bölgelerine yerleşen insanlara “hakka” ismi veriliyor, “san” ise Uzakdoğu’da saygı belirten bir unvan. Hakkasan ismi, bu iki kelimenin birleştirilmesiyle yaratılmış.
Alan Yau’nun yarattığı Hakkasan’ın müdavimleri arasında David Beckham, Robert De Niro, Robbie Williams, Madonna-Guy Ritche, Hugh Grant , İngiliz Kraliyet ailesi üyeleri, Elton John, Sienna Miller, Kate Moss , Cameron Diaz, Jude Law, gibi isimler bulunuyor.

YENİ LEZZET NOKTASI HARVARD CAFE

1996 yılında Etiler’de müdavimlerini ağırlamaya başlayan Harvard Cafe, artık Nişantaşı City’s AVM’de şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenlerin daha yakınında. Alışveriş telaşı ve yorgunluğunu biraz olsun atmak ve hatta kısa süreli iş toplantılarını yapmak isteyenlerin tamda aradığı bir mekan olma özelliğini kısa sürede yakalayan Harvard Cafe, zengin mönüsüyle de dikkat çekiyor.
Meşhur salataları ve aperatif atıştırmalarıyla şimdiden lezzeti dillere düşen pizzasıyla Harvard Cafe, kendi fırınıyla imal ettiği pasta ve tatlılarıyla da adından bahsettiriyor. Harvard Cafe, kış aylarında şömine köşesiyle ise, müdavimlerine romantik dakikalar sunuyor. 115 kişilik oturma kapasitesiyle Cıty’s in gözde mekanı olan Harvard Cafe, dinlenmek için özel köşe olma özelliğini de ön plana çıkarıyor.

GALATA KONAK'TA TATLI LEZZETLER

Çok uzun yıllar önce bir birinden farklı lezzetleri Nişantaşılılara tattırmayı başaran Konak pastanesi, benzersiz tatlarını ve hizmetini şimdi Galata Konak Cafe’ye taşımayı başarmış. Benzersiz İstanbul tarihi yarımadası manzarasıyla, lezzetlerini buluşturan Galata Konak Cafe, Pazar sabahları ise müdavimlerini açık büfe kahvaltıyla ağırlıyor. Kahvaltıda ise yok yok denecek kadar zengin bir çeşitlilik var. Özellikle doğal ürünlerin yer aldığı kahvaltı, eşsiz manzarayla buluşunca tadına doyum olmuyor. Kahvaltı zamanı değil de, eğer akşam saatlerinde uğrarsanız günbatımı eşliğinde bir fincan kahvenin yanında eşsiz lezzetteki kurabiyeler ile kendinizi şımartabilirsiniz.100 açık 70 kişi kapalı alanı ile günün her saatinde kaliteli hizmetiyle tatlı dakikalar yaşatan Galata Konak Cafe, özel davet ve organizasyonlara da ev sahipliği yapabilme kapasitesine sahip. İşletmenin sahibi Arzu Akı ve kardeşleri aynı zamanda mekanı bir an olsun yalnız bırakmayarak, konuklarla yakından ilgileniyor.

28 Mart 2008 Cuma

MUTLULUK YENİDEN




Niran Ünsal ve Oğuz Türküsev, birlikteliklerinin her geçen gün mutluluklarını pekiştirdiğini ifade ederek, yan yana geldikleri her dakikayı en güzel şekilde değerlendirmeye çalıştıklarını açıkladılar. Evlilik yıldönümlerinde özel sürprizlerle bir birlerine jest yaptıklarını belirten mutlu çift, anlaşabilmenin keyfini çıkardıklarını ifade etti.

ÖDÜLLÜ MEKAN


Nişantaşı'nda açılan Cıty's AVM'nin kısa sürede en popüler mekanı olan İt's a Joke, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından verilen ödülle tesçillendi. İşletmenin ünlü sahibi İzzet Çapa, kendilerine ve mekana gösterilen ilgiden çok memnun olduklarını ifade etti. Çapa, verilen ödülle birlikte motivasyonlarının arttığını belirterek, Londra'da İt's a Joke'un şubesini açacaklarını söyledi.

EBRU EVLENDİRECEK


Podyumlardan sahnelere transfer olan Ebru Destan, yeni kurduğu emlak şirketiyle sahnenin yanı sıra artık villa satacağını açıkladı. Maşukiye'ye yapımına devam edilen villaları satmaya başladığını söyleyen Destan, yakın arkadaşlarını ev sahibi yapacağını ifade etti. Geçtiğimiz günlerde alkollü araç kullandığı gerekçesiyle ehliyetine 6 ay süreyle el koyulan Destan, villaların fiyatlarının ise çok cazip olduğunu da sözlerine ekledi.

24 Mart 2008 Pazartesi

"AŞK YOK SADECE TANIŞIYORUZ"


Son zamanlarda hakkında çıkan" Nihat Doğan'la aşk yaşıyorlar" şeklindeki haberlere sinirlendiğini ifade ederek, sadece stüdyo ortamlarında tanıştıklarını ancak aşk yaşamadıklarını açıkladı. Çıkan haberler nedeniyle bir çok gazeteciye artık daha mesafeli yaklaştığını söyleyen İzel, "Artık o kadar yanlış haberler çıkıyorki, arkadaşlarım okuyunca ben ne söylesem şüphe ediyorlar. Aşk yaşayıp yalanladığımı zannediyorlar" dedi.

İLK TOPLANTI ŞEHİR EFSANESİ ÇIKTI

İlk önce alkollü içecek ruhsatı için Cıty's AVM'nin açılışından beri mücadele veren işletmelerin ilk olarak Harward Cafe'de buluştukları ve neredeyse bir çok konuda birlik olup yönetime baskıda bulundukları yönündeki haberlerin bir şehir efsanesi olduğu iddia edildi. Bu toplantının hiç yapılmadığını ifade eden yöneticiler, ikinci toplantının gerçekten yapıldığını ve bu toplantıda ünlü markaların sitemlerinin yer aldığını açıkladı.

GECCELERİN MEKANI REİNA


İstanbul'un geccelerine markasını yansıtan ve neredeyse markasıyla eğlencenin kelime anlamınında önüne geçmeye başlayan Reina, Mayıs ayının ilk haftasında yazlık açılışıyla müdavimlerinin kanını ısıtmaya devam edecek.

Mayıs ayında gerçekleştirilecek F1 Türkiye yarışlarına yetişmesi için açılışa önem gösteren Reina Grubu, bu yılda iddialı sürprizler sunacak. Reina içindeki mekanlar arasında ayrı bir popüleriteye sahip olan Niş'in ise bu yıl yer almayacağı ise ilgi çeken duyumlar arasında bulunuyor.


FUNDA ARAR’A ÖZEL BORNOZ

Türkiye’nin dünyaca bilinen havlu üreticisi Özdilek, tüm bayilerini Antalya Side’de bulunan Sueno Otel’de buluşturdu. Yaklaşık 2 bin kişin katılımıyla gerçekleştirilen bayi toplantısında hem geride bırakılan bir yılın yorgunluğu atıldı hem de, önemli satış kararları alınarak verilen eğitimlerden faydalanıldı.


2008 yılının havlu modasının ve renkli desenlerin sunulduğu defilede podyuma Şenay Akay ve Fatma Yaman gibi ünlü mankenler çıktı. Defilenin sunumunu gerçekleştiren Atilla Saral ise, anlatımlarıyla bayiler tarafından alkış yağmuruna tutuldu. Aynı günün akşamında gerçekleştirilen gala gecesinde ise Funda Arar sahneye çıkarak, geceye katılanlara unutulmaz dakikalar yaşattı. Sahnede şarkılarıyla her zamanki gibi devleşen Funda Arar, kendisine sahnede hediye edilen bornozla şarkılarını söylemeye devam etti.

Sadece Yüzüm Benziyor

Türkiye’de keşfedildiği ilk günden beri gündemden düşmeyen ve hızlı çıkışını sürdüren benzerliği nedeniyle bir anda popüler olan yerli Paris Hilton Ece Filiz, dergimize verdiği röportajda ilginç açıklamalarda bulundu. Güzel bir kadına benzetilmekten rahatsızlık duymadığını ifade eden Ece Filiz, Paris Hilton’un özel yaşamındaki marjinal tavırlarının ise, kendisini hiç ilgilendirmediğini söyledi.

Paris Hilton’a benzetilmek sizi rahatsız etmiyor mu?

-Hayır. Kendi arkadaşlarım benim ondan daha güzel olduğumu söylüyor. Türkiye’deki yakın arkadaşlarım hatta ona benzemediğimi belirtiyorlar. Fakat ABD’de de bu durum değişiyor. Bawerly Hılls’de çok benzetiliyorum. Bunun nedeni aynı modayı takip ediyor olmamızdan kaynaklanıyor. Aynı saç rengi, kıyafet tarzı ve makyajlarımız yaşadığımız yerde vazgeçilmez bir moda. Dolayısıyla ABD’de ona benzetilmek çok normal. Özellikle Paris Hilton’a benzemek gibi bir çabam olmadı bu güne kadar. Ayrıca güzel bir kadına benzetilmekten rahatsızlık duymuyorum.


Paris Hilton gibi Türkiye’de özel partilere çağırılıyormusunuz?


-Evet. Malum kişiye benzerliğimden dolayı özel partilere katılıyorum. Çok eğlenceli geçiyor. Bu partilere katılıyorum ancak sadece benzerliğimden dolayı. Başka amaçlarla Paris Hilton’un yaşam tarzında asla bir partiye katılamam. Benim farklı bir karakterim var. Ben hala bir Türk kızıyım.

Hiç ahlaksız teklif aldınızmı?


-Asla böyle bir teklife ortam hazırlayacak bir durum yaratmam. Bu teklifi bana yapmak çok zor. Ben Paris Hilton’a yalnızca benziyorum. Ben o değilim. Ailemin benim hakkımda ne düşündüğüne önem veren bir insanım. Bu nedenle aşırılıklardan hep çekinir ve dikkatli yaşarım. Benim bir sex görüntülerinin olduğu kasetlerim olmadı. Sadece yüzüm benziyor. Türkiye’de Paris Hilton bir sex objesi olarak görülüyor. Bu durum yurt dışında böyle değil. Beni bu tür olaylar ilgilendirmiyor. Zaten biraz soğuk bir insanım. Dışarıdan böyle gözükürken bir erkek zaten yaklaşmaz diye düşünüyorum. Bu duruma izin vermem. Cevabını alır ve geri döner. Bu türden bir teklif gelmedi, gelemezde.

Bu benzerlik size şöhret kapılarını kolayca açtı. Gelecek planlarınız arasında neler var?

-Üniversite eğitimimi ABD’de aldım. 7 yaşından beri tiyatro ve bir çok sanatsal faaliyetlerin içinde bulundum. Paris Hilton’a benzemeseydim, kendi yeteneklerimle yine aynı şöhreti yakalardım. Gelecekte film senaryoları yazıp sinema filmi çekmek istiyorum. Neden kendi ülkemde bunları yapmayayım. ABD’de kapım açık. Gidip geliyorum ancak kendi ülkemde de bazı şeyler yapmak istiyorum.


Size gelen her hangi bir iş teklifinde çok dekolteli bir kıyafet giymeniz istense kapris yaparmısınız? Veya iş kurallarınız var mı?

-Çıplaklığa karşıyım. Podyumda üzerimde çok küçük bir parça taşıyabilirim. Ancak tamamen çıplaklığa karşıyım. Gelen iş teklifinin de, Roberto Cavalli, Versage, gibi ünlü markalardan ve Cemil İpekçi, Yıldırım Mayruk, Siren Ertan Çarmıklı ile Emel Yıldırım gibi tanınmış modacılardan gelmesi şartıyla bu tür bir teklifi kabul ederim. Taşıyabileceğime inandığım kıyafetleri podyumda giyerim. Ben mankenlik yapıyorum. Yani podyumda bir askıyım. Bu durum böyle algılanmalı.

Türkiye’ye yerleşecekmisin?

-Küçüklüğümden beri hem ABD hemde, Türkiye arasında mekik dokuyorum. İki kültür arasında gidip duruyorum. Oradayken vatanımı Türkiye’yi özlüyorum, buradayken ABD’deki yaşamımı özlüyorum. Aslında ben bütün dünyayı dolaşmak ve bir yere bağlı kalmak istemiyorum.


ABD’deki yaşamından bahsedermisin?


-ABD’deki yaşam, Hollywood filmlerindeki kadar rahat ve renkli değil. Filmlerdeki kadar çok geniş düşünceli insanlar değiller. Orada da ailelerin kuralları var. Cinsellik Türkiye’deki kadar sapıklık olarak algılanmıyor. Orada bu konuda eğitimler veriliyor ve bilinçli bir toplum yetiştiriliyor. Ben Paris Hilton’a benzetiliyorum fakat hiçbir zaman onun seksi yanıyla bağdaştırılmıyorum. ABD’de bazı turistler beni yolda yürürken o zannedip birlikte fotoğraf çektiriyorlar ve hiç rahatsız etmiyorlar. Türkiye’de sürekli beni gören Paris Hilton’un seks görüntülerini aklına getiriyor. Bu böyle olmamalı.